8 Aralık 2014 Pazartesi

Teknolojinin fazlası zarar

(2013 Temmuz’unda yazdığım ama Gezi olayları nedeniyle kaynayıp giden bir yazı)

Google’ın ‘aşırı mühendis’ yaklaşımının kurbanı olarak kapatılan konum belirleme ve bildirim hizmeti Latitude’ün hazin öyküsü! 

New York Üniversitesi’nde okuyan Dennis Crowley ile Alex Reinert, insanlara oldukları yerin yakınındaki arkadaşlarını, cazip mekan ve etkinlikleri bildiren bir kısa mesaj servisini geliştirdiklerinde takvimler 2000 yılını gösteriyordu. İki kafadar zamanına göre oldukça yenilikçi söz konusu servisi ticarileştirmek için Dodgeball adını verdikleri bir şirket kurdular. Servis gelişip büyüdükçe, İnternet ve mobil dünyasının devlerinin de ilgisini cezbetmeye başladı. Dodgeball rekabetinin galibi ise Google oldu ve 2005 yılında şirket ile 2 kurucusunu Google bünyesine dahil etti.

Bu durum, özellikle Dodgeball’un fikir babası Dennis Crowley’i çok umutlandırmıştı. Servisle ilgili birçok yaratıcı düşüncesini Google’ın engin olanaklarıyla hayata geçirebilecekti artık. Ancak zaman ilerledikçe bu umutlar yavaş yavaş yerini düş kırıklığına bırakmaya başladı. Dünyanın arama motoru devinin fazlasıyla teknoloji odaklı bir şirket yaklaşımıyla hareket etmesi, Crowley’in kafasındaki kullanıcı/müşteriye odaklı tüm çözüm önerilerini rafa kaldırmasına yol açtı ve 2007 yılında Crowley, Google’dan ayrıldı. Ayrılırken yaptığı açıklamada Google’da geçirdiği 2 yılı ‘inanılmaz derecede sinir bozucu’ olarak nitelemesi, bu düş kırıklığının sonucuydu.

Bu aşamadan sonra. Google, benim deyimimle ‘aşırı mühendislik’ yaklaşımını aynı ısrarla sürdürerek yoluna devam etti. Crowley ise, bu düş kırıklığının da verdiği motivasyonla kullanıcıya farklı bir deneyim sunacak bir servis kurgusu üzerine çalışmaya başladı ve kafasındakileri müşteri ihtiyacından yola çıkarak sıfırdan tasarlamaya başladı. 2009 yılında Google, kendi servisini Latitude adıyla piyasaya sürdü. Servis, Google Maps üzerinden insanlara bulundukları yeri paylaşma olanağı sağlıyordu.

Crowley ise, Foursquare adını verdiği ve sadece akıllı telefonlarda çalışan bir mobil uygulama geliştirmişti.

İki servisi karşılaştırdığınızda Google Latitude’de paylaştığınız yer, neredeyse milimetrik hassasiyetteydi ve Google Maps’in ağırlıkla kendi topladığı ya da doğrulattığı inanılmaz zengin bir mekan, adres ve harita altyapısıyla destekleniyordu. Foursquare ise tam tersi bir yaklaşımla tamamen kullanıcılar tarafından girilen her türlü mekan ve konum bilgisinin paylaşıldığı bir mobil uygulama idi. Bu anlamda servise girilen bilgilerin doğruluğu kuşkulu hatta çöp veri olarak nitelenebilecek durumdaydı. Ancak Crowley’in tasarladığı servisin kurgusu tamamen kullanıcıyı öne çıkartıyor hatta onu kutsuyordu. Servisin biraz daha tatlı bir rekabet havasında algılanabilmesi için her yer bildiriminde verilen puanlar ve yapılan puanlama tablosu bile, (hiçbir ödül olmamasına rağmen) kullanıcıların servisi daha da sadık biçimde kullanmasına olanak sağlıyordu. Bu da, Google Latitude’ün ‘Herşeyi ben yaptım. Hem de çok profesyonel ve mükemmel biçimde yaptım!’ anlayışıyla taban taban zıttı.

Bugüne geldiğimizde, Google’ın Latitude hizmeti hem kullanıcı hem de özellik açısından yerinde sayarken şirket 9 Ağustos 2013 tarihi itibarıyla servisi kapatıldı. Crowley’in Foursquare’i 33 milyon kayıtlı üyesi ve 2013 yılında yapılmış 3,5 milyar yer/mekan/görüş bildirimleriyle dünyada en çok kullanılan sosyal medya platformlarından birine dönüştü ve dünyanın en popüler konum bazlı sosyal ağı oldu.

Kıssadan hisse, eğer günümüz dünyasında özellikle siber dünya üzerinde bir servis geliştirecek ya da pazarlayacaksanız bunu ciddi ve mükemmelliği gözler önüne seren bir havadan ziyade kullanıcılarla bütünleşen ve onu ön planda tuttuğunuz havasını iyi yansıtan ve özellikle oyunsal ve eğlenceli bir kurguya sahip olsun. Markasıyla ‘ben ben ben’ diye böbürlenen değil yenilikçi gençlerle bütünleşerek onları ön plana çıkaran dinamik şirketler için güzel günler kapıda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder