Yaz aylarında genç bir dostumun önerisiyle cep telefonuma indirdim sosyal medya tutkunlarının yeni gözdesi SnapChat adlı mobil uygulamayı. Sözde sosyal medyadan “iyi” anlayan ve bu konuda yazılar falan yazan biriyim ya, işte SnapChat’e ilk girdiğinizde bunların hiç bir önemi yok. Akıllı telefonumun orasını burasını kurcalıyorum, forumlara giriyorum, nafile! Kelimenin tam anlamıyla “beceremedim” bu genç işi hizmeti kullanmayı. Oysa takipleştiğimiz öğrencilerim ve SnapChat’in fenomenleri bu ufacık ekranlara ne görüntüler sığdırıyor, bir bilseniz! Öneriyi yapan dostumu arayıp beceremediğimi söylediğimde verdiği yanıt da, benim için oldukça zihin açıcıydı: “Hocam, zaten yaşlılar beceremesin diye özellikle o şekilde tasarlanmış:)”
2011 yılında Stanford Üniversitesi’nde okuyan Evan Spiegel, Reggie Brown ve Bobby Murphy adlı üç öğrencinin başlattığı “akıllı telefonlar üzerinden görüntülü mesajlaşma” projesi, SnapChat adıyla lanse edildiği 2012 yılından itibaren hızlı bir çıkışa geçmiş. O yılın sonunda sadece iPhone kullanıcılarıyla sınırlı kitlenin bile günde 20 milyon görüntülü-mesaj (uygulamadaki adıyla Snap) paylaştığı bir mobil sosyal medya platformuna dönüşen SnapChat, bugün günde 1 milyar “Snapleşmenin” gerçekleştiği ve Google, Yahoo, Facebook gibi İnternet devlerinin gizliden ya da açıktan teklif üzerine teklif yaptığı dünyanın en hızlı büyüyen sosyal medya platformu. Söz konusu teklifler silsilesi nedeniyle şimdiye kadar bir cent bile gelir üretemediği halde 10 milyar dolara ulaştı SnapChat’in değeri.
Peki SnapChat’i Facebook, Twitter, Youtube, WhatsApp gibi herkesin boy gösterdiği sosyal medya platformlarından farklı kılan ne? Bir defa SnapChat’in en temel vaadi, kullanıcılara Facebook ve Twitter’da yitirdikleri mahremiyeti geri vermek. Her ne kadar bununla ilgili ciddi kuşku ve eleştiriler bulunsa ve hatta geçtiğimiz hafta platforma bağlı çalışan SnapSaved.com uygulaması hacklenmiş olsa da SnapChat, gönderilen herhangi bir Snap’in en geç 24 saat içinde silineceğini taahhüt ediyor. İkinci olarak uygulamanın ‘kullanım zorluğu’ aslında orta yaş ve üstü kuşak için bir bariyer ancak bu durum gençler açısından anne-baba, öğretmen veya patron-müdürün görüş alanından çıkıp “kankalarla rahatça toplaşmak” için bulunmaz bir fırsat!
Bence SnapChat’i diğerlerinden ayıran ve uzun vadede onu ön plana çıkaracak özelliği ise, sosyal medyayı “insanların hayatlarının her anlarının kayıt altına alındığı bir yazılı öykü” olmaktan çıkartıp gerçek hayatta olduğu gibi yaşanıp biten ve unutulup giden “canlı anlar” uçuculuğunda bir paylaşım ortamına dönüştürmek. Yani bir çeşit LifeTV aşamasından LiveTV aşamasına geçiş. Aslında bu nokta, insanoğlunun yaşam döngüsüyle de uyumlu!
Halihazırda uygulamanın en çok eleştiri alan yanı ise, mahremiyetini geri kazanan kullanıcıların birbirleriyle ağrılıkla mahrem fotoğraflarını paylaştığı bir platforma dönüşmesi. Kişisel olarak SnapChat gibi kullanıcılarına farklı farklı kullanım biçimlerini keşfetme olanağı tanıyan bir ortamda, bunun geçiçi ve zaman içinde değişecek bir durum olduğunu düşünüyorum. Aslında bugün itibarıyla bir çok farklı paylaşım biçimi keşfedilmiş bile . Örnek mi? Her sabah 5’te uyanıp gözünü açtığında ilk pozunu (ruh haliyle birlikte) düzenli paylaşanları mı ararsınız? Derste hocasını dinlemekten sıkılıp, sınıf ortamının sıkıcılığını ekrana yansıtabilenleri mi? Yoksa gece yatakta uyumadan önce kameraya masal anlatanları mı? Bu “kısa anlardan oluşan saniyeler mertebesinde öyküler” ise, sosyal medyaya ilişkin ilginç bir açılımın da göstergesi; İnsanların ruh hallerini ve içinde bulundukları atmosferi anlık ama canlı canlı görüntülerle hissettirebilen paylaşımlar! Zaten SnapChat kurucuları da hem bu olguyu teşvik etmek hem de bunun üzerinden bir gelir modeli yaratmak için, sizinle çevrenizdeki konser, maç, protesto gibi kitle eylemlerinden derledikleri Snaplerden oluşan derlemeleri paylaşıyor; Bu sayede Brezilya’daki Dünya Kupası’ndan renkli tribün görüntüleri, Nevada çöllerindeki gerçeküstü Burning Man Festivali ya da Ferguson protestolarındaki çatışma atmosferine siz de ortak oluyorsunuz.
Sosyal Medya’nın farklı bir evreye girmeye başladığı bu dönemde, yeni kuşağa ilişkin yayıncılık ve reklam-pazarlama trendlerini anlayabilmek için SnapChat, vb. platformları dikkatle izlemeli..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder