14 Ocak 2014 Salı

Offline Dersler

 

İnternet ve mobil iletişimle ilgili kimi sözcüklerin farklı ve yanlış kullanımı, kimi geleneksel sektörlerin geleceğini etkileyecek önemde

Geçen hafta , otomotiv sektörünün satış-pazarlama ve iletişim alanındaki en başarılı çalışmalarının değerlendirildiği Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) 2013 Gladyatörleri için ödül toplantısındaydım.  Gazete, Dergi, Outdoor, TV, Radyo gibi kategorilerde otomotiv markalarının birbirinden değerli çalışmalarını, tüm gün süren sunumlarının ardından  ve epey tartışmalı geçen bir sürecin sonunda sektör uzmanları ile akademisyenlerden oluşan jüri olarak notlandırdık. Bu süreçte dijital kategorisindeki birkaç sunumda kullanılan ‘offline mecra’ deyimi dikkatimi çekti. Biraz soluklanmak için verilen arada bu deyimi kullananlardan birinin yanına gidip ‘offline mecra’ deyiminden neyi kastettiğini sordum. Yanıtı “İnternet dışındaki gazete, TV, radyo gibi geleneksel mecralar” oldu. Durumu biraz daha açmak için bu sefer “Peki offline ne demek o zaman?” şeklinde bir devam sorusu sordum. Ona verdiği yanıt ise “İnternet’in dışında olan” oldu.

Meraklanıp hafta boyunca sektörün içindeki çeşitli kişilere yönelttiğim bu iki soruya çoğunluk benzer yanıtları verdi. Aslında ismi Dijital Pazarlama olarak belirlenen meslek dalında çalışan hemen herkesin bu mecrayı etkin kullanmak adına mutlaka idrak etmesi gereken kilit sözcüklerin başında geliyor offline. Türkçede (pek de içselleştiremediğim) çevrimdışı şeklinde bir karşılığı var ancak tanım olarak ‘bir ağ üzerinde kapalı konumda bulunan’ anlamında kullanılmakta. Her nasılsa bu sözcüğü pazarlama dünyasında ilk kullanan öncülerin özensizliği ve yanlış algısı nedeniyle ‘İnternet’in dışında olan’ gibi yanlış bir konuma doğru evrilmiş.  İşin ilginç tarafı, sektör de bunu kabullenmiş ve hiç kimse sorgulamak gereği duymadan bu yanlış algı böyle sürüp gitmiş. Hatta reklamcılık sektörünün ‘alamet-i farikası bir guru’ tarafından offline marka gibi bir kullanım bile dolaşıma sokulmuş.

Oysa ‘bir ağ üzerinde kapalı konumda durmak’ ile ‘İnternet’in dışında olmak’ birbirinden çok farklı iki yaklaşım. ‘Ağ üzerinde olup da kapalı durabilme’ özelliği sayesinde bireyler ve kurumlar örneğin sosyal medyada iletişim tempolarını istedikleri gibi ayarlama şansına sahip olabiliyorlar. Offline; iletişimi geciktirebilme, kibarca ‘şu anda meşgulüm’ diyebilme ve hatta bloklama gibi bir özellik üzerinden iletişimi kapatabilme gibi fiziksel iletişimde  oldukça zor kazanabilen avantajları sağlayan, ezcümle birey ile kurumları bir görünür, bir görünmez kılabilen bir anahtar adeta.  Bu bağlamda Offline sözcüğünü mecra ya da marka gibi kavramların önüne gelen bir sıfat değil yüzyüze ve geleneksel kitle iletişimine göre çok daha oylumlu ve avantajlara sahip bir iletişim biçimi olarak düşünmek gerekir. Şimdi bütün bu özellikleri bir kenara iterek offline sözcüğünü ‘İnternet’in dışı’ gibi bir algıyla idrak etmenin sektöre ne kazandıracağı tartışılır ama neler kaybettireceği ise sadece yukarıdaki örneklerden yola çıkarak bile aşikâr.

Offline gibi yanlış ya da farklı kullanılan o kadar çok sözcük ve kavram var ki! Zaten öyle olmasa pazarlama ve reklamcılık sektörünün bir kısmı dijital pazarlama, bir başka kısmı ise interaktif pazarlama gibi aynı alanı farklı ama kendi pencerelerinden gördükleri sınırlardaki çerçevelere oturtan ikircikli tanımlar nereden çıkabilir ki? (Bu arada şu bol bol her yerde kullanılan djital sözcüğünü de bir gözden geçirseler iyi olacak)

Sözün özü, konunun temeline inip rasyonel bir sorgulamaya dayalı kendi kavramlarını oluşturamayan sektörler, sözkonusu kavramların bayraktarlığını yapamayacakları gibi, rekabette de geri planda kalmaya mahkum olacaklar.

‘Peki bu konunun temelinde ne var?’ diye soranlara, işe siber sözcüğünden ve siber mekan kavramından başlamalarını öneririm! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder