Fotograf: Ulaş Tosun (@elulas)
Bireyin elindeki telefondan yaşamın her anını paylaşabildiği bir ortamda, medya ve haber kavramlarının özellikle üretim süreçlerinin yeniden ele alınması, tartışılması ve genişletilmesi kaçınılmaz bir zorunluluk.
Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Bölümü olarak 4 yıldan beri İnternet ve mobil ağların çeşitli alanlarla dönüştürücü etkileşimini konuşmak ve tartışmak amacıyla her nisan ayında bir Yeni Medya Konferansı düzenliyoruz. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen bu seneki konferansın ana konusu, Yeni Medya alanının en temel unsuru içerik idi.
Moderatörlüğünü içerik uzmanı Dilara Eldaş‘ın üstlendiği etkinlik geçtiğimiz senelerin ötesinde bir katılıma sahne oldu ve hatta konferans alışık olmadığımız biçimde sosyal medyanın en çok konuşulan konuları (TT) arasına bile girdi. Sanırım bunda konferans boyunca yapılan ve binlerce kişinin izlediği profesyonel canlı yayının yanısıra onlarca katılımcı tarafından bireysel Periscope canlı yayınlarının da katkısı var.
Etkinliğin açılışını yapan Rektör Prof. Dr. Mustafa Aydın‘ın konuşmasında, Yeni Medya’nın temelini oluşturan 3 yapı taşının veri, ağ ve içerik olduğunu ancak bu üçlü içinde içeriğin kullanıcıya en çok dokunanı olduğunun da altını çizerek konferans programında içeriğin süreçleri itibarıyla daha iyi anlaşılabilmesi adına üretim, yayıncılık, pazarlama ve yönetim boyutlarıyla ele alınmasını tercih ettiklerini de sözlerine ekledi.
Konferansın ilk bölümünde içeriğin yaratılması, geliştirilmesi ve sunumu süreçleri “üretim ve yayıncılık” başlığı altında ele alındı. İlk konuşmacı Hürriyet Dijital Yayınlar Koordinatörü Bülent Mumay bir geleneksel medya kuruluşu olarak yeni medya dönüşümlerinde,
* Gazetenin kuruluşundan beri yaptıkları sıcak haber üretim süreçlerine yeni medyayla birlikte zamana dayanlıklı (evergreen) içeriklerin üretimini de eklediklerini,
* Tüm içeriklerini paylaşılabilir ve yeni medya platformlarını da olabildiğince etkileşimli hale getirdiklerini,
* Yeni medya ortamından topladıkları devasa veriyi (big data) analiz ederek içerik üretimini bu veriye göre biçimlediklerini,
anlattı ve artık yeni çalışan ihtiyaçlarını gazeteciliğin ötesinde içeriği tüm süreçleriyle analiz edip uygulayabilecek adeta bir içerik mühendisi olarak tanımladı.
Ardından sahne alan Kaan Kayabalı ise, 2,5 yıl önce kurdukları Onedio.com’un halihazırda Türkiye’nin en çok ziyaret edilen 10 sitesinden biri olduğunu ve bu noktaya gelmelerinde Onedio’yu genç kuşağın dinamiklerine uygun bir içerik üretim, tüketim ve paylaşım platformu olarak geliştirmelerinin ve yönetmelerinin önemli olduğunu, bu sayede artan kullanıcı trafiklerinin sonucu ilgisi artan reklamverenler için “sponsorlu içerik” kavramını geliştirdiklerini ve bu iş modeliyle büyümeyi yakaladıklarını vurguladı.
Konferansın ikinci bölümünde ise içeriğin dağıtım, yaygınlaştırma, tanıtım, geri bildirim ve stratejik planlama süreçleri “yönetim ve pazarlama” başlığı altında ele alındı.
Bu bölümün ilk konuşmacısı Batuhan Apaydın, artık markaların da birer yeni medya yayıncısı olabildikleri ortamda, her türlü kurum ve kuruluşun kendi ticari içeriklerini nasıl üretip yaygınlaştıracaklarının ilginç ipuçlarını, Yemek Sepeti firması olarak kurdukları yemek.com sitesi üzerinden örneklerle anlattı.
Onun ardından sahne alan ContentUS içerik ajansı kurucusu Serbay Arda Ayzit ise, kurum ve kuruluşların ürettikleri içerikleri nasıl bir Yeni Medya pazarlama stratejisiyle yaygınlaştırmaları gerektiğini arama motorları ve sosyal medya platformları üzerinden örnekleriyle sundu.
Bölümün son konuşmacısı ise Türkiye’de içerik konusunun duayenlerinden Ersan Özer‘di. Özer, İnternet ve mobil mecrada giderek ağırlığını arttıran video içeriğe ilişkin ipuçları ile bu alandaki fırsatları, artık video içeriğin küresel cazibe merkezi haline gelen Youtube üzerinden anlattı ve girişimcilere bu bağlamda geçerli olabilecek iş modeli seçeneklerini anlattı.
Konuyu farklı yönleriyle ele alsalar da tüm bu konuşmacıların altını çizdiği ortak noktalar ise şöyleydi;
* Yeni Medya’da içerik üretim ve tüketimin ağırlığı hızla mobil cihazlara doğru kayıyor. Hürriyet.com.tr için bu rakam %50’ye yaklaşmış. Onedio.com’da ise %70.
* İçerik, ister kamusal yayıncılık isterse ticari amaçlarla üretilsin, veri unsuru ile birleştirilmez ve ağ üzerinden yaygınlaştırılma stratejileri ile eklemlenmezse, Yeni Medya’da etkin bir rekabet gücüne sahip olunamaz.
Kapanış panelinde ise, Yeni Medya’ya zenginlik katan ListeList, Zaytung, Bobiler gibi yeni nesil biçimlerin nasıl yaratıldığını, kurucuları Ahmet Kırtok, Hakan Bilginer ve Ozan Tüzün‘den dinleme ve onlarla tartışma şansını elde ettik ve ünlü iletişim bilimci Marshall McLuhan’ın “Ortam mesajdır-Medium is the message” önermesinin Yeni Medya alanında da geçerli olduğunu ve (Türkiye’deki sansür, tepki, vs. onca olumsuz faktöre rağmen) biçim ile içerik ilişkisinin birbirinden ayrılamayacağını son tahlilde teyit ettik.
Sonuç olarak, 20. yüzyılda habercilik üzerine oturan medya olgusunun 21. yüzyılda daha geniş kapsamlı bir içerik kavramı üzerine oturan yeni bir medyanın evrilişine tanıklık ediyoruz. Geçmişte okumak, dinlemek ve izlemek eylemleriyle sınırlı olan medya oldusu, bugün akıllı cihazlarımız üzerinden ürettiğimiz ve tükettiğimiz içerikler sayesinde adeta içinde yiyip içtiğimiz ve soluk alıp verdiğimiz yeni bir yaşam alanına dönüşmekte. İşte içerik dediğimizde, burada yaşayabilmek için gerekli gıdamız ve hatta oksijenimiz!
Not: Kaçıranlar için bu dolu dolu etkinliğin tamamını YouTube kanalımıza kısa bir süre sonra yükleyeceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder