Geride bırakmakta olduğumuz yılda hayatımızda giderek daha fazla yer edinen siber dünyadaki gelişmeler gelecek yılda nasıl şekillenecek? Özellikle firmalar hangi gelişmelere dikkat etmeli?
Son birkaç yıldır günlük yaşamımızda giderek daha fazla yer ve zamanı işgal eden siber dünyanın etkilerinin genişlediği bir yıl oldu 2015. Özellikle en yoğun dönüştürücü etkiler ise yayıncılık ile ona bağlı olarak reklamcılık ve halkla ilişkiler sektörlerinde hissedildi. İnternet ve mobil yayıncılık gelirlerinin Türkiye’de yayıncılık tarihinde bile ilk kez basılı yayınları geçtiği ve özellikle ABD’de televizyon gelirlerinin dahi yakalamak üzere olduğu yeni bir dönemin kapılarını da açtı 2015. Bu yıl içinde siber dünyanın etkin faydasını ilk defa tanıtım, reklam gibi araçlar üzerinden deneyimleyen ticari kurum ve kuruluşların 2016’da bu dünyanın farklı yönlerini de keşfetmesi, kuvvetle muhtemel. Bu bağlamda gelecek yıldan itibaren özellikle ticari kurumların dijitalleşmeye gündemlerinin ön sıralarında yer vermelerini bekleyebiliriz. Bu, ülkenin ya da dünyanın konjonktürü nasıl gelişirse gelişsin, geri çevrilemez bir gidişat; çünkü refah ve büyüme durumunda rekabette öne çıkma, kriz ve küçülme senaryosunda ise tasarruf ve verimlilik için en etkin araç ve yöntemler İnternet’te ya da mobil ağlarda; yani siber dünyada!
Önümüzdeki yıl hangi sektör olursa olsun iş süreçlerini dijitalleştirebilen şirketlerin yılı olacak. Bu dönüşümü yapan sektörün herhangi bir oyuncusu birden bire öne fırlayacak, eğer sektörün mevcut hiç bir oyuncusundan gelmezse bu hamle, dışarıdan gelecek bir girişimci tarafından yıkıcı yenilik (disruption) olarak gerçekleşecek ve o sektörün kuralları tamamen değişecek. Google’ın artık Türkiye ve dünya reklam pastasından aslan payını alması, sahibinden.com ve gittigidiyor.com’un ilan pazarının ana oyuncuları olması ya da geleneksel tacirlerin “dükkan alışverişi” iş modelinin e-ticaret oyuncuları tarafından “sanal dükkan alışverişine” dönüştürülmesi gibi örneklerin 2016 yılında farklı sektörlere de sıçraması kaçınılmaz.
Peki bu nasıl olacak? Dijital dönüşüm ve yıkıcı yenilik nasıl ve ne ile gerçekleşecek?
Bu sorunun yanıtı üç sözcükte gizli; Veri, İçerik ve Ağ…
Üretim, pazarlama ve yönetim döngüsünü içerik, veri ve ağ bileşiminden oluşan bir dönüşümle siber dünya ile tümleştirebilen kurum ve kuruluşların öne çıkacağı bir yıl olacak 2016.
Kuşkusuz bu kadar radikal bir dönüşüm tek bir yılda tamamlanamayacak kadar geniş ve derin bir süreç. Ancak yavaş yavaş tüm sektörlerde konuşulmaya başlayan Dijital Ağ, İçerik Pazarlama, Büyük Veri, Nesnelerin İnterneti gibi tek başına gücü sınırlı kavramların birkaçını bir araya getirme becerisini gösterip bunu iş süreçlerine rekabet ve verimlilik olarak yansıtmaya başlayacak firmaların sadece inovasyon olarak değil iş sonucu olarak da hasılayı toplayacağını göreceğiz önümüzdeki yıldan itibaren. Bu dönüşümü destekleyen giyilebilirleşen mobil cihaz ve platform çözümlerinin İnternet’e bağlı akıllı nesnelerle/robotlarla haberleşerek elde edilen devasa verinin bulut tabanlı sunuculara depolandığı ve bu sayede zaman-mekan sınırlarını ortadan kaldıran yapay zeka temelli üretim-pazarlama-yönetim sistemlerine daha fazla yatırım yapılacak 2016’da ve sanırım ilk kez dijital dönüşümün ekonomiye doğrudan katkısını hem dünyada hem de Türkiye’de rakamsal boyutlarıyla hissedeceğiz. Kuşkusuz bu olumlu gelişmelerin yanında bu iş süreçleri üzerinden türeyecek kişisel mahremiyet ile veri etiği ihlalleri, siber savaş ve Yeni Medya üzerinden dezenformasyon, manipülasyon gibi olguların hayatlarımızı her geçen gün daha da iğdiş edeceği ve bunlara karşı seslerin de artacağı ve bu bağlamda veri-içerik-ağ tümleşik kullanımı sonucu farklılaşacak güvenlik-özgürlük dengesinin de daha fazlasorgulanacağı bir yıl kapımızda.
Görüldüğü gibi bizi olumlu ve olumsuz gelişmelerin bir arada olacağı karma karışık bir 2016 bekliyor ama yine de iyimserliğimi koruyarak herkese mutlu bir yeni yıl dilerim. Kutlu olsun!